54Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

54Forum

Sakarya'lıların Forumu... Sakaryalı Olmak Ayrıcalıklıdır...
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Fıkralar 7

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
кa¡η
Admin
кa¡η


Mesaj Sayısı : 850
Puan : 1941
Itibar : 6
Kayıt tarihi : 23/10/09
Yaş : 32
Nerden : Sakarya

Fıkralar 7 Empty
MesajKonu: Fıkralar 7   Fıkralar 7 Icon_minitimePaz Kas. 08, 2009 10:10 am

GEYİK AVI

Temel ile Dursun Trabzon'un dağlık bölgesinde ava çıkmışlar. Uzun uğraşlardan sonra elleri boş dönmek üzere iken oldukça iri ve heybetli bir geyiğe rastlamışlar. Her ikisi de epeyce uğraştıktan ve kovaladıktan sonra köye 5-6 kilometre kala geyiği vurmuşlar. Aslında küçük hayvan avına çıkmış olan iki arkadaşın yanında geyiği taşıyabilecekleri herhangi bir araç veya alet olmadığından düşünce üretmeye başlamışlar. Temel ,Dursun'a "Ula dursun habu hayvanın bir boynuzunu sen tut diğerini ben diyerek çektirmeye başlamışlar. Tahmin edileceği gibi çok zor olan bu şekilde köyün yolunun başına kadar kan ter içerisinde gelirlerken köyden birine rastlamışlar. Onların bu halini gören arkadaşları "Yahu siz deli misiniz bu böyle taşınır mı? Sizin kafanız hiç çalışmıyor kardeşim, ikiniz bir olun şu hayvanı kuyruğundan çekin daha rahat taşırsınız " önerisini yaparak yola devam etmiş. Bu fikri çok uygun bulan iki kafadardan biri olan Temel yaklaşık yarım saat sonra Dursun'a dönerek :

"Ula dursun bu hayvan böyle çok kolay çekiliyormuş.Ama anlamaduğum pir şey var bunu kuyruğundan çektuğumuzdan beriköyden gittikçe uzaklaşayruk." !!!




ŞİKAYET
Köylü Fransız tren işletmesine başvurarak bir şikayetim var dedi ilgili memur buyrun efendim diye cevap
verdi yoksa trenlerimizin hızlı gitmesindenmi şikayetçisiniz bir ineğinizi falanmı çiğnedi yoksa köylü başını sallaadı tam tersi efendim trenleriniz okadar yavaş gidiyorlar kiyolcular yol boyunca otlayan ineklerimizin sütlerini sağıyorlar

HİÇ BİNMEMİŞ

Doktoru,kilo vermek istiyorsa düzenli bir şekilde ata binmesini tavsiye etmiş .Çaresiz kalan adamdoğruca binicilik kulübüne giderek müdür e"yalnız bilmenizde yarar görğyorum bu güne dek hiç ata binmedim ben"dedi müdür"önemli değil efendim bu güne kadar hiç kimsenin binemediği bir atımız var .Size onu verelim birlikte alışırsınız".

GERÇEK GİBİ...

Ali Bey,sekreteri Ayşe Hanım'a,"biraz sonra ağzı kalabalık biri gelecek"dedi."bugüno tıraşçıyı dinleyecek halim yok.Yazı hanede olmadığımı söylersiniz, olur biter..."
Durdu. sonra aklına gelen bir şeyi ilave etti."Göze daha gerçek gibi gözükmesi için ,gelir gelmez, ben yokkken yaptığınız gibi, örgünüzü çıkarıp örmeye başlayabilirsiniz"

KRİSTAL DEĞİLMİŞ!

Yemiş, içmiş, sonra garsondan hesabı istemişti.Hesap gelince de incelemiş,fazla bularak küplere binmişti
"Baksana bana delikanlı"Dedi."Hesaptaki bu 2500 lira ne?"
"O mu efendim?kırdığınız bardağın paraı!"
"Allah allah hiç bu kadar pahalı bardak olur mu?kristal miydi?"
"Hayır efendim, kırılmaz cinstendi!"

Stil

Öğretmen öğrencilere soru soruyor: - "Ağaçta 7 kuş var. Avcı ateş ediyor, 3 tanesini vuruyor. Ağaçta kaç kuş kaldı?" Biri cevap veriyor: - "4 kuş kalır." Başka bir çocuk da hemen atılır: - "Hayır öğretmenim ateş edince bütün kuşlar uçar, ağaçta hiç kuş kalmaz..." Öğretmen bunun üzerine: - "Cevap yanlış ama stilini sevdim", der. Çocuk buna karşılık verir: - "Öğretmenim, ben de bir soru sormak istiyorum... Karşıdan 3 bayan geliyor, ellerinde dondurma var. Biri yalayarak yiyor, biri emerek, biri de ısırarak... Bu bayanlardan hangisi evlidir?" Öğretmen düşünüyor, düşünüyor... - "Emerek yiyen evlidir", diyor... Çocuk cevap veriyor: - "Hayır öğretmenim, parmağında alyansı olan... Ama ben de sizin stilinizi sevdim




GÖREMİYORUM

Temel ile Dursun ormanda uyuyorlar. Bir ara Temel Dursun'a sesleniyor.
-Dursun ormanın güzelliğine bak. Dursun: -Ağaçlardan göremiyorumki ...

SİGARA

Nasa uzay araştırma merkezi, günlerden bir gün Mars'a gidebilecek bir mekik yapar. Bu mekiğe üç ayrı ülkeden üç astronot binecektir. Bunlar bir Fransız, bir Alman ve Türkiye'den de Temel'dir. Bunlara orada uzun süre kalacaklarını ve bu yüzden yanlarına en çok sevdikleri şeyi almalarını söylerler.
Alman: "Ben soda içmeden yapamam bana soda verin der."
Fransız: "Ben karım olmadan yapamam onu da götüreyim der."
Temel: "Ben da sigarasuz edemem," der ve sigara ister.
Aradan yıllar geçer artık mekiğin döneceği gün gelmiştir. Onlar için büyük bir tören düzenlenir. Önce Fransız iner mekikten yanında karısı ve iki küçük çocuğu vardır. Sonra Alman, gözleri kan çanağı gibi, sendeleyerek iner mekikten. En son Temel fırlar ve elinde bir sigara, bağırır:
"Uyy hemşerum! Ateşi olan var mi??"


ÇEK
Cimri olan temel ölümü yaklaşınca oğullarını yanına çağırır.Üç oğluna da vasiyette bulunur . Ben ölünce hepinizin mezarıma tek tek birer milyar koymanızı istiyorum der. Temel öldükten sonra sırayla 1. ve 2. oğlu mezara gider ve birer milyar parayı mezara koyarlar daha sonra babası gibi parayı seven 3. oğlu da mezara gider ve mezardaki paraları alır yerine babası adına bir 3 milyarlık çek koyar.


ÖKSÜRÜK
Temel çok kuvvetli öksürüyormuş, doktora gitmiş derdini anlatmış. Doktorda Temele yanlışlıkla öksürük ilacı yerine müshil ilacı vermiş ve demiş ki:bir hafta boyunca yemeklerden sonra iç ve yanıma gel. Adam bir hafta sonra gelince doktor: Öksürüğün nasıl oldu deyince, adam da cesaret edip de öksüremiyorum ki,demiş.


DEFİNE
Temel bir gün bir yerden define bulur bulduğu hazineyi saklamak ister ve bir yere gömer. Daha sonra bulabilmek için defineyi gömdüğü yere 'Temel puraya hazüne gömmemüştür'' diye yazar aradan günler geçer ve temel hazineyi almak için gömdüğü yere gider ve bırakdığı işareti görür fakat işaret değişmiştir: ''Pu hazüneyi Dursun almamiştur''


GÖMECEK YER
Trabzon Yaşlılar Meclisi bir gün aralarında bir karar alır; derler ki:
"Yaw, halkımız is-güç olmadığından dolayi sıkılıyor, gelin onlara bir iş bulalım da canları sıkılıp memleketi terk etmesinler." Ne yapalım, ne edelim derken, karar veriyorlar:"dünyanın en büyük yüzölçümlü devletine savaş açalım."Bakiyorlar haritaya, dünyanın en büyük yüz ölçümlü devleti ÇİN. Hemen Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanlığı'na bir mektup gönderiyorlar:" Biz, Trabzon Halkı olarak size savaş açıyoruz, sizin ülkenizi işgal edip topraklarınıza sahip olacağız." Çin Başkanı

hemen telaşa kapılıyor, kim bunlar, neredeler... Derken haritaya bir bakıyorlar ve Trabzon'un Türkiye'de bir şehir olduğunu görüyorlar, hemen karşılık veriyorlar:"İstediğiniz zaman ve yerde savaşabiliriz!". Bu mesaj Trabzon Yaşlılar Heyetinin eline geçer, düşünüp taşınırlar, bakarlar ki Çin 1 milyarlık bir ülke, böyle bir savaşta garanti yenilecekler, savaştan çekildiklerine dair bir mesaj yolluyorlar. Kalıyor bu işi halka açıklamak. Düşünüyorlar, taşınıyorlar, sonunda karar veriyorlar ve
halka su açıklamayı yapıyorlar:

"Sevgili halkımız, Bildiğiniz gibi Çin’e savaş açtık ve onlar da savaş isteğimizi kabul etti, yalnız, bizim düşündüğümüz şu ki, Çin’in nüfusu 1 milyarın üzerinde, o kadar insani öldürdükten sonra nereye gömeceğiz, Trabzon'a sığmazlar ki! Onun için bu savaştan çekiliyoruz."


HAPI YUTTUN
Temel uçağıyla Afrika'nın üzerinde gezerken birden uçağı arızalanır ve ormanlık bir alana düşer. Üstüne üstlük bir Afrika kabilesinin ona doğru yaklaştığını görür. Temel içinden "İste şimdi hapı yuttuk" der. O anda düşüncesinde Nur yüzlü dedenin sesini duyar.
- Hayır evladım henüz hapı yutmadın.
- Peki ne yapmam gerek ?
- Şuradaki mızrağı görüyor musun? - Evet.
- Al onu öndeki renkli giysili adamın tam kalbine batır.
Adam mızrağı alır ve adamın tam kalbine batırır.
-Evladım işte şimdi hapı yuttun.



Karadenizli Bir Babadan Ogluna Mektup
Uy sevgili uŞagum! Allah'In selamı tabiidur. Mektubu çok yavaş yazayrum, cünkim bileyrum ki, çabuk okuyamazsun..

Benden yana sual edersen, Allahuma pin şükür iyiyum, yeni pir iş puldum.. Emrimde yüze yakin adam var, hepsi de sessuz sedasuz, kendi hallerinde. Ne iş pulduğumu sorarsan söyleyeceğum patlama, mezarluk pekcisi oldum..

Bacin Emine bir uşak doğuracak, daha erkek midur, kiz midur, pelli değil. Haçen o yüzden sana dayi mi oldin, teyze mi oldin soyleyemeyrum..

Temel emicen de tukkan açtu, o da otuza aldığını yirmipeşe verir, sürümden kazaniyormus öyle dedi..

Bizim köye findukçularin Temel'i muhtar seçtuk, akillu uşak da. Gecen gün hepimizu zelzeleye karşi aşi etturdu. Temel akilludur, hemde dürüsttür.. Geçenlerde bir taksinin şoförü köye varmis, muhtari arayu, meğer yolda pir tavuk ezmus sahibini soraymus.. Muhtar Temel tavuğa pakmiş, hapu bizden değildur, pizum köyde yassu tavuk yoktur, demis.. Senin küçüğün Memet çok akullu bir uşak cikti. Geçen gün tepeye varmış, elinde bir ip sallayup duriy.. Anan, uy uşağım ne edeysun orada demis.. Oda heva turumuna bakayrum demis. çektum oni aksam karsuma, anlat bakayum su hava turumu isinu dedim. Anlatti, meger ip sallanunca havanın rüzgarlı olduğunu, ip ıslanınca da yağmur yağdığını anlaymis.. Çok akillu uşak vesselam. Sen o yaşta böyle akillu değildun! Yaa işte böyle uşagum. Memlecetten sana pol pol havadis.. Yeni havadis olursa yine yazayrum.. Baki Hudaya emanet ol.Baban
Not: Mektupa para koyacaktum, ama gec akluma geldu, zarfu kapatmişum..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://kain.beep.com
 
Fıkralar 7
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Fıkralar 1
» Fıkralar 2
» Fıkralar 3
» Fıkralar 4
» Fıkralar 5

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
54Forum :: Eğlence :: Komikler :: Fıkralar-
Buraya geçin: